3 Mart 2019 Pazar

Sait Faik Abasıyanık Alemdağda Var Bir Yılan “İki Kişiye Bir Hikaye”

© 2019 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır


www.benimyemekkitabim.com


Balıkçı bana:
— At şu kafaları martıya, dedi.
Nasıl yutuyordu martı, görmeye değer. İştahlı insanlar gibi iştahlı martılar da oluyor. İnsanı tiksindiriyor. Ben yemeğini gizlice yiyen insandan hoşlanırım. O insanlar bir ağaç altına oturur, paketini açar, ne yediğini bile bilmezsin. Belki ağızlarını şapırdatırlar, belki iştahla da yerler ama, yanlarından biri geçse suç üstü yakalanmış gibi utanırlar.

© 2019 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır

Balıkçı:
— Çok açgözlüdür, dedi. Bu huyunu sevmem ama, martı bu. Bu martı mahluku doymak nedir bilmez.
— İnsan gibi, dedim.
— Yok, dedi, insana taş atma, insandan insana fark vardır, tokgözlüsü de olur.
— Ama, azdır.
— Çoktur, dedi.
Karları erimemiş Uludağ tepelerini gösterdi.
— Bu taraflarda, dedi.
Oltaları atmıştık. Şimdi balıkçı durmadan konuşuyordu. Sanki benim "insan geveze ise balıkçı değildir" müşahedemi bana çok görmüştü.

© 2019 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır

— Yemek yerken utanan köylü çok gördüm. Ayıpmış gibi yemek yiyorlardı. Sonra sofrasındaki ıstakozu ağzını açmadan kibarcasına, martıdan daha çabuk tüketen beyler de gördüm. Kibarlığına kibar yiyorlardı: Ağızlarını şapırdatmadan, yalnız çenelerini oynatarak... Ama o çeneye biraz dikkat etsen korkardın. Ne korkunç şeylerdi. Çene değil makine. Makine değil, değirmen.

© 2019 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır

Topal martı etrafımızda dört dönüyordu.
— Bunun başka ahbap sandalları da olmalı Barba?
— Olmaz olur mu?
— Hepsinin de huyunu bilmesi gerek.
— Bilmez olur mu?
— Bir martı için bu kadar politika...
Balıkçı, çürük dişlerini açtı. Ta küçük dilini gördüm.
— Gırtlak... Boğaz... dedi.

© 2019 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır

Yine sustuk. O oltasını tartıyordu. Ben yine bu oltanın önce hızlı hızlı, sonra ağır aksak benimle beraber battığı, derinliklere doğru nefessiz daldığım düşüncesine kapıldım. Buradan şu mavi mahlukun ezgisinden kurtulsam da karada rahat rahat nefes ala ala ölsem, dedim kafamın içinden. 
© 2019 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır

Balıkçı konuşmamaktan balık beklemekten ne kadar hoşlanırsa hoşlansın, yalnız kendini düşünmediğini, beni unutmadığını belli eden isteksiz bir gevezelikle konuşmaya başladı:
— Sular fena, dedi, sen de fena oluyorsun denizde... Biraz sonra döneriz, üzülme...

© 2019 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır

Sait Faik Abasıyanık 
Alemdağda Var Bir Yılan  “İki Kişiye Bir Hikaye”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder